T C. Anayasa Mahkemesi

T C. Anayasa Mahkemesi

Temyize gidilmesi üzerine Yargıtay kararı onamıştır. İhlalin mahkeme kararından kaynaklandığı veyamahkemenin ihlali gideremediği durumlarda Anayasa Mahkemesi 6216 sayılıKanun’un 50. Maddesinin (2) numaralı fıkrası ile İçtüzük’ün 79. Maddesinin (1)numaralı fıkrasının (a) bendi uyarınca, ihlalin ve sonuçlarının ortadankaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere kararın bir örneğinin ilgilimahkemeye gönderilmesine hükmeder. Anılan yasal düzenleme, usul hukukundakibenzer hukuki kurumlardan farklı olarak ihlali ortadan kaldırmak amacıyla yenidenyargılama sonucunu doğuran ve bireysel başvuruya özgülenen bir giderim yolunuöngörmektedir. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi tarafından ihlal kararına bağlıolarak yeniden yargılama kararı verildiğinde, usul hukukundaki yargılamanınyenilenmesi kurumundan farklı olarak ilgili mahkemenin yeniden yargılamasebebinin varlığını kabul hususunda herhangi bir takdir yetkisibulunmamaktadır. Dolayısıyla böyle bir kararın kendisine ulaştığı mahkemeninyasal yükümlülüğü, ilgilinin talebini beklemeksizin Anayasa Mahkemesinin ihlalkararı nedeniyle yeniden yargılama kararı vererek devam eden ihlalinsonuçlarını gidermek üzere gereken işlemleri yerine getirmektir (MehmetDoğan, §§ 58, 59; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), §§ 57-59, 66, 67). Ancak aynı amaca ulaşılabilmesibakımından tarafların şikâyet ve savunmalarının analizi, tanıklarındinlenilmesi, işyeri kayıtları ile yürütülen projelerin süreç ve sonuçlarınınincelenmesi gibi araçlar da mevcut olduğu hâlde niçin e-posta içeriklerininincelenmesinin zorunlu ve gerekli görüldüğü işveren tarafından açık bir şekildeortaya konulamadığı gibi derece mahkemeleri tarafından da somut olay bu yönüyletartışılmamıştır. Ayrıca başvurucunun e-posta iletişiminin içeriğine erişilmesini zorunlu kılan bir durumun mevcut olduğunun işveren tarafından açıklanmadığı, fesih bildiriminde ise “iddiaların araştırılması ve ekip üyeleri arasındaki ilişkilerin anlaşılabilmesi” amaçlarının belirtilmesiyle yetinildiği görülmüştür. Ancak aynı amaca ulaşılabilmesi bakımından farklı araçlar da mevcut olduğu hâlde niçin e-posta içeriklerinin incelenmesinin zorunlu ve gerekli görüldüğü işveren tarafından açık bir şekilde ortaya konulamamıştır.

  • Bu denetlemede iletişim akışı ile iletişim içeriklerinin incelenmesi arasında ayrım yapılarak içeriklerin incelenmesi yönünden daha ciddi gerekçeler aranmalıdır.
  • Ancak işveren davalı taraf olarakyargılama sürecinde kişisel verilerin işlenmesinin hukuki dayanağı veişlemenin amaçları, işlenecek verilerin kapsamı, verilerin saklanacağı süre,veri sahibinin hakları, işlemenin sonuçları ve verilerin muhtemelyararlanıcılarını gösterir bir bilgilendirme yapıldığını ortayakoyamamıştır.

AİHM inceleme sonucunda Sözleşme’nin 8.maddesinin ihlal edildiğine karar vermiştir. İncelenen başvuruda kişisel verilerin korunmasınıisteme hakkı ve haberleşme hürriyetiyle ilgili anayasal güvenceleri gözeten biryargılama yapılmaması nedeniyle anılan hak ve özgürlüğün ihlal edildiğisonucuna varılmıştır. Dolayısıyla ihlalin mahkeme kararından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Demokratik bir toplumda iletişimin denetlenmesi vekişisel verilerin işlenmesi süreci şeffaf bir şekilde gerçekleştirilmeli vebunun bir gereği olarak da süreçle ilgili olarak çalışanlar işveren tarafındanönceden bilgilendirilmelidir. Uluslararası hukuk ve karşılaştırmalı hukukdikkate alındığında bu bilgilendirmenin -somut olayın özelliklerine uygundüştüğü ölçüde- en azından iletişimin denetlenmesi ile kişisel verilerinişlenmesinin hukuki dayanağı ve amaçları, denetlemenin ve veri işlemeninkapsamı, verilerin saklanacağı süre, veri sahibinin hakları, denetlemenin veişlemenin sonuçları ile verilerin muhtemel yararlanıcıları hususlarınıkapsaması gerekir. Ayrıca bildirimde iletişim araçlarının kullanımına ilişkinolarak işveren tarafından öngörülen sınırlamalara da yer verilmelidir.Bilgilendirmenin mutlaka belli şekilde yapılması şart olmayıp şeffaflığısağlamak bakımından bireylere, kişisel verilerin işlenmesine ve iletişimindenetlenmesine ilişkin süreçten yukarıda belirtilen kapsamda haberdar olmaimkânı sağlayan uygun bir yöntem tercih edilebilir. Somut olayda işveren tarafından başvurucunun kurumsal e-posta hesabı üzerinden yapılan iletişimin izlenebileceği ve denetlenebileceği yönünde açık bir bilgilendirme yapılmadığı anlaşılmıştır. Öte yandan e-posta iletişim içerikleri gerekçe gösterilerek başvurucunun iş akdi feshedilmiştir. Ancak işveren davalı taraf olarak yargılama sürecinde kişisel verilerin işlenmesinin hukuki dayanağı ve işlemenin amaçlarını gösterir bir bilgilendirme yapıldığını ortaya koyamamıştır. Bu bağlamda böyle bir bilgilendirmenin yapılıp yapılmadığı derece mahkemelerince tartışılmamış, başvurucunun rızası alınmadan ve önceden bir bilgilendirme yapılmadan e-posta içeriklerine erişildiği yönündeki esaslı iddiaların karşılanmadığı görülmüştür.

Bu çerçevede işverenin kurumsal e-posta hesabını denetlemesine ve gözetlemesine ilişkin belirlenen genel ilkeler çerçevesinde somut olay değerlendirilmiştir. Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının ve haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine karar vermiştir. Öncelikle işverenin işçinin kullanımına sunulan iletişimaraçlarını denetlemesi ve çalışanın kişisel verilerinin işlemesine ilişkinolarak 4857 sayılı Kanun’da özel bir düzenleme olmadığı görülmüştür. AncakAnayasa’nın 20. Ve 22. Maddelerinde yer bulan özel hayata saygı ile kişiselverilerin korunmasını isteme hakları ve haberleşme hürriyetine ilişkingüvenceler ile 6698 sayılı Kanun ile hukuk sistemimizde mevcut olan geneldüzenlemelerin (bkz. §§ 22-29) iş hukuku uyuşmazlıklarında uygulanması yönündebir engel olmadığı gözetildiğinde yasal altyapı oluşturmak bağlamında pozitifyükümlülüklerin yerine getirilmiş olduğu söylenebilir. Anayasa’nın 20.

Maddesinin üçüncüfıkrasının kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı kapsamında sadece işlemeşeklindeki sınırlama ya da müdahalelere karşı değil kişisel verilere yönelikher türlü müdahale ve sınırlamalara karşı güvence getirdiği anlaşılmaktadır. Başvurucu, kurumsal e-posta hesabı içeriğinin işveren tarafından incelenmesi ve bu yazışmalar gerekçe gösterilerek iş akdinin feshedilmesi nedeniyle kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı ile haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Öte yandan e-posta iletişim içerikleri gerekçe gösterilerekbaşvurucunun iş akdi feshedilmiştir. Ancak işveren davalı taraf olarakyargılama sürecinde kişisel verilerin işlenmesinin hukuki dayanağı veişlemenin amaçları, işlenecek verilerin kapsamı, verilerin saklanacağı süre,veri sahibinin hakları, işlemenin sonuçları ve verilerin muhtemelyararlanıcılarını gösterir bir bilgilendirme yapıldığını ortayakoyamamıştır. Bu bağlamda yargılama sürecinde feshin temel sebebini oluşturane-posta iletişimine yönelik olarak böyle bir bilgilendirmenin yapılıpyapılmadığı derece mahkemelerince tartışılmamış, başvurucunun kendisialenileştirmediği hâlde onun rızası alınmadan ve önceden bir bilgilendirmeyapılmadan e-posta içeriklerine erişildiği yönündeki esaslı iddialarınınkarşılanmadığı anlaşılmıştır. Başvurucu; kurumsal e-posta hesapları üzerindengerçekleştirdiği kişisel yazışmaların rızası olmaksızın işveren tarafındanincelendiğini, çalışanların e-postalarının incelenebileceğine, denetleneceğinedair işyerinde yazılı ya da sözlü bir kuralın mevcut olmadığını, işverenin işsözleşmesinin feshine gerekçe bulmak amacıyla böyle bir inceleme yaptığınıbelirtmiştir. Ekip lideri, A.A.Y.nin kurumsal e-posta hesabı üzerinden binlerceyazışmanın işveren tarafından incelendiğini, bunların arasından işvereninokuyacağını düşünmeden yazdığı ve inceleme anına kadar işverenin bilmediğikişisel yazışma niteliğindeki e-posta içeriklerinin fesih gerekçesiyapıldığını, açtığı işe iade istemli tespit davasında da söz konusu yazışmalarındelil olarak kabul edildiğini ifade etmiştir. Ayrıca feshin haklı ya da geçerlibir sebebe dayanmadığını, feshin sebebinin öğrenilmesinden itibaren altı işgünü içinde feshin yapılmadığını, derece mahkemesinin itirazlarını vedelillerini karşılayacak şekilde gerekçe sunmadığını belirterek adil yargılanmahakkı ile haberleşme hürriyeti ve özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğiniileri sürmüştür.

Başvurucu, ifa ettiği mesleğin özelliklerini gerekçegöstererek kamuya açık belgelerde kimlik bilgilerinin gizli tutulmasını talepetmiştir. İşveren tarafından çalışanın kişisel verilerininkorunmasını isteme hakkına ve haberleşme hürriyetine işveren tarafından yapılanmüdahalenin gerekli kabul edilebilmesi için aynı amaca daha hafif bir müdahaleile ulaşılması mümkün olmamalı, müdahale ulaşılmak istenen amaç bakımındanzorunlu olmalıdır. Çalışanın iletişiminin içeriğine girilmesi yerine onunkişisel verilerine daha az müdahale eden yöntem ve tedbirlerin uygulanmasınınmümkün olup olmadığı denetlenmelidir. Bu kapsamda işverenin ulaşmak istediğiamaca çalışanın iletişimi incelenmeden de erişilme imkânı olup olmadığı her birvakıanın somut özellikleri ışığında değerlendirilmelidir. AİHM Bărbulescu/Romanya kararında,iletişim alanındaki hızlı gelişmelere rağmen keyfîliğe karşı orantılılıkincelemesinin ve usule ilişkin güvencelerin varlığının zorunlu olduğunubelirterek çalışanın iletişiminin incelenmesi bağlamında devletin pozitifyükümlülüklerine ilişkin esasları tespit etmiştir.

Millî güvenlik, kamu düzeni, suçişlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veyabaşkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçınabağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplerebağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmışmerciin yazılı emri bulunmadıkça; haberleşme engellenemez ve gizliliğinedokunulamaz. Yetkili merciin kararı yirmi dört saat içinde görevli hâkiminonayına sunulur. Hâkim, kararını kırk sekiz saat içinde açıklar; aksi halde,karar kendiliğinden kalkar. Temyiz nedenlerine karşı cevap sunan işveren;yazışmaların şirket tarafından çalışanlar adına açılmış e-posta hesaplarıüzerinden gerçekleştirildiğini, bu e-posta adreslerinin herhangi bir şifresininolmadığını, bu iletişim adreslerinden yapılan tüm mesajların işverene ait sunucudadepolandığını ifade etmiştir. Ayrıca karşı cevapta, Yargıtay içtihatlarına yerverilerek işverenin işçiye tahsis ettiği bilgisayar ve kurumsal e-postaadreslerini her zaman denetleyebileceği vurgulanarak feshin haklı nedenleredayandığı iddiası yinelenmiştir. Açıklanan gerekçelerle özel hukuk iş ilişkilerinden doğan uyuşmazlığı karara bağlayan derece mahkemeleri tarafından anayasal güvenceleri gözeten, özenli bir yargılama yapılarak pozitif yükümlülüklerin yerine getirilmediği anlaşılmıştır. Özel hayata saygı hakkı Anayasa’nın 20. Maddesindekoruma altına alınmıştır. Devlet, kişilerin özel ve aile hayatına keyfî olarakmüdahale etmemek ve üçüncü kişilerin haksız saldırılarını önlemekle yükümlüdür. Yetkisiz veya kanun dışı işlemeye vekazara kayıp, imha ve hasara karşı uygun teknik veya yapısal tedbirler alınarakkişisel verilerin güvenli bir biçimde işlenmesi sağlanmalıdır (bütünlük vegizlilik).”

C “Otomatik işlem”den, tamamen veyakısmen otomatik yöntemlerle gerçekleştirilen; verilerin kaydı, bu verileremantıksal ve/ veya aritmetik işlemlerin uygulanması, verilerin değiştirilmesi,silinmesi, geri elde edilmesi veya dağıtılması anlaşılır.” “(1) Herkes özel ve aile hayatına,konutuna ve yazışmasına saygı gösterilmesi hakkına sahiptir. Ç) Veri sorumlusunun hukukiyükümlülüğünü yerine getirebilmesi için zorunlu olması. Başvurucu, ihlalin tespit edilmesini istemiş; 10.000TL manevi tazminat ve zararların giderilmesi talebinde bulunmuştur. Veri sahibinin, amacına halelgetirmediği sürece kısıtlama hakkında bilgilendirilmesi.” D) İşçinin işverene yahut onun ailesiüyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması…” D) İlgili kişinin kendisi tarafındanalenileştirilmiş olması. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yöndenyapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur. İşçi, işverene ait makineleri, araç vegereçleri, teknik sistemleri, tesisleri ve taşıtları usulüne uygun olarakkullanmak ve bunlarla birlikte işin görülmesi için kendisine teslim edilmişolan malzemeye özen göstermekle yükümlüdür…”

Ancak işvereninyönetim yetkisinin işyerinde işin yürütülmesi, işyerinin düzeninin vegüvenliğinin sağlanmasıyla sınırlı olduğu unutulmamalıdır. Bu bağlamdaişverenin yetki ve haklarının sınırsız olmadığı, çalışana tanınan temel hak veözgürlüklerin somut olayda haberleşme hürriyeti ve kişisel verilerinkorunmasını isteme hakkının işyeri sınırları dâhilinde de korunduğu, aynızamanda kısıtlayıcı ve uyulması zorunlu işyeri kurallarının çalışanların temelhaklarının özünü zedeleyecek nitelikte olmaması gerektiği vurgulanmalıdır. Buçerçevede işyerinde kullanıma sunulan iletişim araçlarının işverene ait olduğugözetilerek sırf bu nedenle bile işverenin iletişim araçları üzerinde sınırsızve mutlak bir gözetleme ve denetleme yetkisinin olduğunu kabul etmek, işçinindemokratik bir toplumda temel hak ve özgürlüklerine işyerinde de saygıgösterilmesi gerektiği yönündeki haklı beklentisiyle uyuşmayacaktır. Bu durumda kişisel verilerin korunmasını isteme hakkıile haberleşme hürriyetinin ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması içinyeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Yapılacak yenidenyargılama ise bireysel başvuruya özgü düzenleme içeren 6216 sayılı Kanun’un 50.maddesinin (2) numaralı fıkrasına göre ihlalin ve sonuçlarının ortadankaldırılmasına yöneliktir. Bu kapsamda yapılması gereken iş, yeniden yargılamakararı verilerek Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenlerigideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar verilmesindenibarettir. Bu sebeple kararın bir örneğinin yeniden yargılama yapılmak üzereilgili mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmektedir. Öte yandan somut olayda ihlalin tespit edilmesininbaşvurucunun uğradığı zararların giderilmesi bakımından yetersiz kalacağıaçıktır. Dolayısıyla eski hâle getirme kuralı çerçevesinde ihlalin bütünsonuçlarıyla ortadan kaldırılabilmesi için kişisel verilerin korunmasını istemehakkı ile haberleşme hürriyetinin ihlali nedeniyle yalnızca ihlal tespitiylegiderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında başvurucuya net 8.000 TLmanevi tazminat ödenmesine, tazminata ilişkin diğer taleplerin reddine kararverilmesi gerekir. Başvuru, özel bir şirkette çalışan başvurucununkurumsal e-posta hesabı içeriğinin işveren tarafından incelenmesi ve buyazışmalar gerekçe gösterilerek iş akdinin feshedilmesi nedeniyle özel hayata saygıhakkı kapsamındaki kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı ve haberleşmehürriyetinin ihlal edildiği iddialarına ilişkmostbet online bahis. Bu hususlar gözetilerek işverenin işçinin iletişimini denetlemesi yetkisini kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı ve haberleşme hürriyeti bağlamında devletin pozitif yükümlülükleri kapsamında irdelemek gerekmektedir.

Lascia un commento

Il tuo indirizzo email non sarà pubblicato. I campi obbligatori sono contrassegnati *

halik jan 18 thepinoytv.net stl 9pm result
yagami kou hentai hentainaked.com idol sister manga
fc2 ppv 1228911 avgle.mobi 優し過ぎて本番までご奉仕ハッスル!!jcupプルプルおっパブ嬢 松本菜奈実
tamil sister brother xnxx youjizz.sex call girls in vapi
sleeping mom fucked fucktube18.com www.mobi kama.com
hindi bur ki chudai video lunoporn.net indian live sex
videos comx free-indian-porn.com hindi purn
افلام اجنبيه اباحيه freearabicporn.com بنت تنيك
سكس مصري واضح meyzo.mobi سكس مع المدرب
vip sex afiporn.net mastichor me
darna october 4 teleseryeshd.com kare kareng baboy
xxx rape indian sexofvideo.info xnxx online videos
sneha hot scenes agavatube.mobi maine apni beti ko choda
vidporn momandboyporn.net sexy nude boobs
افلام محارم مترجم yourtubetop.com فضائح الممثلات المصريات